Dünya Bankası 2019 yılına ilişkin Satın Alma Gücü Paritesi (SAGP) datalarını açıkladı. Türkiye dünya sıralamasında satın alma gücü bazındaki konumunu korudu. Nominal sıralamaya nazaran 2019 varsayımlarına nazaran 19’uncu sırada bölge alan Türkiye, devletler arasındaki eser ve hizmet fiyat farklılıklarını da dikkate alan satın alma gücü bazında ise 2.325 trilyon dolar Gayri Safi Ulusal Hasıla (SAGP GSYH) ile dünyada 13. sırada taraf aldı. Dünya Bankası’nın 2019 yılı Satın Alma Gücü Paritesi bazında Kişi Başı Ulusal Gelir rakamı ise Türkiye için 27 bin 875 dolar olarak gerçekleşti.
OECD’DE YEDİNCİ BÜYÜK EKONOMİYİZ
Türkiye bu datayla OECD memleketleri içinde de 7. sıraya yerleşti. Türkiye, 2018’de 2.3 trilyon dolar SAGP GSYH ile yeniden 13. sırada bulunuyordu. Sıralamaya nazaran ABD’linin 27 bin 875 dolar ile alabildiği eser ve hizmet standardını Türkiye’de yaşayan bir kişi 9 bin 43 dolar ile sağlayabiliyor. Türkiye’nin de dahil olduğu ve Çin, Rusya, Endonezya, Brezilya, Meksika, Malezya, Arjantin, Güney Afrika Cumhuriyeti, Sırbistan üzere devletlerin içinde bulunduğu ‘üst orta gelir grubu’ içinde, kişi başı satın alma gücü sıralamasında Malezya 29 bin 525 dolarla 1., Rusya 29 bin 181 dolarla 2., Türkiye 27 bin 875 Dolar ile üçüncü sırada bulunuyor.
SATINALMA GÜCÜ İLE HESAPLAMAK DAHA GEÇEKÇİ
Satın Alma Gücü Paritesi bazında ulusal gelir hesabının iki temel ulusal gelir hesaplama metodundan biri olduğunu belirten Ekonomist Mehmet Zeki Akıllıoğlu, Satın Alma Gücü tekniğinin nominal GSYH’ya nazaran daha gerçekçi olduğunu kaydetti. Satın Alma Gücü Paritesi yerinde bilirkişi olan Akıllıoğlu, “SAGP bazında ulusal gelir hesabına dahil olan eser ve hizmetlerin pahası piyasa kurundan değil, devletler arası fiyat farklılıkları giderilerek, yani ‘fiili kur’ üzerinden hesaplanıyor. Bu nedenle daha değerli. Gayrı metot olan ‘nominal’ ulusal gelir hesabında eser ve hizmetlerin memleketler arası fiyat farklılıkları dikkate alınmamış olmaktadır” dedi.
Satın Alma Gücü hesabında kullanılan eser ve hizmet sayısının son yıllarda 5 bin adede yükselmiş olduğuna dikkat çeken Akıllıoğlu, “5 bin sayısı ile devletlerde kullanılan tıpkı yahut misal kalitedeki ana eser ve hizmet bandının tamamı kapsanmış olmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.
Haber7
